Haber

“Tespitlerimiz 7.8 ve 7.7” Prof. Dr. Kumral’dan çarpıcı ‘deprem’ açıklaması

  • HABER 7 – ÖZEL

Kahramanmaraş’ta 6 ŞubatPazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde depremler, 43 bininsanımızın hayatına mal oluyor.

Hakk’a (CC) doğru yürüyen vatandaşlarımız dışında yaralı olarak hastanelere kaldırılanların sayısı 100 binoldu.

Deprem günü sahaya hareket İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kumral, buradan izlenimlerini ve bölgedeki insanların rehabilite edilmesinin gerekliliğini anlattı. Gamze Türk’e Haber 7söylenmiş.

prof. Dr. İTÜ verilerine göre Kumral ilk deprem 7.8; ikinci depremi 7.7 olarak ölçtüklerini anlatırken , enkaz kaldırma çalışmalarının nasıl olması gerektiğine değindi. İşte İTÜ Rektör Yardımcısı Kumral’ın o paylaşımı Haber 7’yeÖzel açıklamaları:

“BETON KALİTESİNİN SIFIRA YAKIN OLDUĞUNU GÖRDÜK”

Uzmanlar’ yüzyılın felaketi‘ olarak nitelendirdiği doğal afet için başsağlığı dileyerek başlayan Prof. Dr. Mustafa Kumral, Kahramanmaraş’ta yıkılan binalarla ilgili incelemelerini şu sözlerle anlattı:

“Öncelikle tüm milletimize başsağlığı diliyorum. Deprem günü farklı disiplinlerden yedi öğretmen hemen deprem bölgesine sevk edildi. Maraş’a gittik, Maraş’taki durumu tespit ettik. yeri geldi ama amacımız ilk etapta hastaneler başta olmak üzere kamu binalarının durumunu tespit etmek, bilgilendirmek ve kullanılıp kullanılamayacağını tespit etmekti.

Eski binaların, elli altmış yıllık binaların çok kötü bir temel üzerine yapıldığını ve bunların beton kalitesinin sıfıra yakın olduğunu gördük. Kalıntıların çoğunun burada olduğunu gördük. Maraş’ın dağlarına ve arkalarına gittiğinizde sağlam zemindeki binaların çok daha az hasar gördüğünü gördük.”

“BULGULARIMIZ 7.8 VE 7.7”

Maraş depremlerinin ‘alışılmışın dışında’ olduğunun altını çizen İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kumral, Üniversitenin kaydettiği deprem derecelerini ise şöyle anlattı:

“Bu deprem dünya tarihinde jeoloji camiasının ve yer bilimleri camiasının adeta kalbini kıran bir deprem olmuştur. 7.7 ve 7.6 deniyor ama bizim tespitimiz 7.8 ve 7.7. Yani İTÜ tarafından veriliyor. İlkinde üç farklı deprem şeklinde, ikincisinde ise iki deprem daha şeklinde meydana geldi. Süreleri çok uzun olduğunda, doğal olarak yıkım da çok büyük bir şekilde gerçekleşir. Birinci depremde yıkılmayan binalar bile ikinci depremin etkisiyle tamamen yıkılır. Nispeten yeni inşa edilen ve sağlam taşıyıcı sistemlere sahip binalar günümüze ulaşmıştır ancak bunlar da ağır hasar görmüştür. Doğal olarak bunların da bir süre sonra yıkılıp yok edilmesi gerekiyor.”

“EN BÜYÜK SORUN KİRLİLİK”

Enkaz kaldırma çalışmalarında ‘hızlı önlem’ alınması gerektiğini belirten akademisyen, ufukta beliren ‘çevre kirliliği’ sorununa ve yer altı sularının ‘kirlenme’ olasılığına değindi:

“Şimdi öncelikle devletin bu konuda bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Özellikle bu kent merkezlerindeki deprem kalıntılarının kaldırılması gerekiyor. Kaldırılırken buna dikkat edilmesi gerekiyor. Bir apartman yıkıldı, yıkıldı. Kıymetli eşyaya konu olan çok sayıda kişinin eşyası dillere destandır. Onlar da birer maldır.” Bu binaların demir, plastik gibi kurtarılabilecek kısımları da var. Bu kapsamda devlet şunları yapmıştır. Süreksiz bir depolama alanı, bu depolama alanında binalar bina olarak sınıflandırılmıştır. Burada yine elendikten sonra kalıcı depolama alanlarına götürülecekler. Kalıcı depolamada en büyük sorun çevre kirliliğidir.

Bu durumda ne olacak? Yerleşim yapılmayacak, insanlardan uzak, yani çevreye en az etki edecek yerlerin seçilmesi. Burada da tabanın ayarlanması gerekiyor. Bu nedenle gerekirse zemine kil serilecektir. Geomembran dediğimiz geçirimsiz bir geotekstil var onu döşeyecekler. Bu sayede yer altı sularının ve çevrenin etkilenmesinin önüne geçmiş olacaklar” dedi.

“İNSANLARIN İLK AŞAMADA REHABİL EDİLMESİ GEREKİYOR”

Depremin maddi boyutunun yanı sıra psikolojik ve sosyolojik boyutlarının da olduğunu belirten Prof.

“Bakın bu depremin fiziki boyutları olduğu gibi sosyolojik ve manevi boyutları da var. İlk aşamada insanların rehabilite edilmesi gerekiyor. Maddiyat bir şekilde devreye giriyor. Bu insanların yaşadığı büyük acılar var. Şu anda bölge bu insanlara sıcak bir yaklaşım sergilemektir.İnsanların özellikle çocukların psikolojilerini düzeltecek adımlar atılmalıdır.Bölge insanının öncelikle buna ihtiyacı vardır.İnanç,insanlık ve takviyeye ihtiyaçları vardır.Aksi takdirde fiziksel olarak orada şu anda devlet tarafından belli bir miktar yardım yapılıyor, ben dünyada böyle bir millet görmedim.

Ben oradayken insanlar akıyordu. Adeta canlarını hiçe sayarak oradaki insanlara yardıma koşuyorlardı. O yüzden bire bir yardımlar şu anda bariz bir seviyeye geldi herhalde ama bunun bariz bir oranda devam etmesi şart. Çünkü bölgede üretim kalmadı. Paranın geçmediği bir yer diyebilirim. Bu yüzden bu insanların takviyeye ihtiyacı var ama nakit yardımına da ihtiyaçları var.

Milletimizin bu konulara dikkat etmesini özellikle önemsiyorum ama her şeyden önce insanların psikolojisini düzeltmek gerekiyor. Oradaki bu olumsuz sosyolojik etkiyi ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu bahiste daha fazla takviye göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Diğerleri şu anda pek çok şeyle yapılıyor.

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu